23 Eylül 2010 Perşembe

Gezenti doğulur mu, olunur mu?

Küçükken en büyük hayalim gezmekti.. Arkadaşlarım doktor, öğretmen, avukat, mühendis olmak isterken, ben hangi meslek en çok gezdirir diye düşünürdüm.. 13-14 yaşlarındayken komşumuzun gerçek anlamda gün yüzü göremeyen, nitekim ya uyuyan ya uçan hostes kızına çok özenmiştim... İşte dedim, aradığım meslek! Ne var ki hostes olma fikrim, boyumun kısalığı nedeniyle bir hayal olmaktan öteye gidemedi..

Ortaokuldayken, arkadaşlarla toplanıp ruh çağırmış, sorma sırası bana geldiğinde de heyecanla "Hangi ülkeleri göreceğim?!" diye sormuştum.. Türkiye'den dışarı çıkamayacaksın dediğindeki kendi ruh halimi tahmin edersiniz :) Onu yalancı çıkaracağıma ya da kaderim buysa onu değiştireceğime yemin etmiştim.. O kadar ki çok istiyordum başka ülkeleri, kültürleri görmeyi, tanımayı..

Liseye geldiğimde, herkes ciddi kariyer planları yapadursun, benim aklım hala gezmekteydi. Turizm mi, Uluslararası İlişkiler mi derken, nihayet İspanyol Dili'ni kazandım ve ardından İK üzerine master yapmak için İspanya'ya giderek şeytanın bacağını kırdım..

Master, staj, kariyer derken yedi yıl göz açıp kapayıncaya dek geçti, bu arada yıldıracak kadar gezmemi gerektiren işim sayesinde gezme hevesim de bir süreliğine duruldu.. Tam bu kadar yeter deyip kesin dönüş yapmışken, bu sefer de kaderini değiştirmek öyle çocuk oyuncağına benzemez, cırt pırt değiştirilmez diyerekten ilahi güçler devreye girdi.

Kayınvalidemin deyimiyle göbeğini kaybettikleri için evin yolunu bir türlü bulamayan, işi nedeniyle kaderi gezmek olan birtane aşkımla tanıştım.. Malum benim annem de benimkini denize atınca bizim yurda dönüş hayal oldu.

Hazır şimdilerde evli ve çocuklu, çiçeği burnunda anneyken, evden çıkamaz, hele hele gezmenin hayalini bile kuramazken, bari geçmiş gezmeleri bir gözden geçireyim, yeniden gezmiş gibi olayım, not tutayım, anılar taze kalsın dedim..

Tüm kayıtları bitirdiğimde, bunu sevgili eşimin bana sözü olan gecikmeli Seyşeller balayıyla ailecek kutlamak dileğiyle!

Eylem

Hiç yorum yok: