6 Kasım 2011 Pazar

Buralarda güneş batınca..

Bugün güneşin şiddetini kaybettiği akşam saatlerinde kumsala gidip, orada hem güneşi batırdık, hem yıldızları çıkardık..


Anlaşılan ekvator çizgisinde yükselen azgın güneşden rahatsız olup köşesine çekilen ve hayatı akşam saatlerinde yaşayan sadece insanlarla meyve yarasaları değilmiş.. Neredeyse adanın tüm canlıları akşam saatlerini bekliyormuş açık havaya çıkmak için..

İlk olarak, deniz faslını bitirmiş çıkarken kumsalda çok ilginç bir deniz canlısıyla karşılaştık. Bir kamuflaj harikası olan üst kısmı yuvarlak bir taşa..


altı ise deniz yıldızına benziyordu..


Bu garip yaratıkla bir süre oyalanıp onu denize bıraktıktan sonra kumsala oturup çekirdek çıtlatalım dedik. Ama daha iki üç adım atmamıştık ki, bu sefer de çocukların kum kalıplarına sokulmuş mavi yengeç dikkatimizi çekti..


Kısa süre sonra ıssız görünen sahilde o kadar da yalnız olmadığımızı farkettik. Kumsal boyunca açtıkları deliklerle varlıklarını hep belli eden yengeçlerin hepsi şimdi dışarıya dökülmüştü..


Bize eşlik eden kumsal sakinlerini iyice kanıksadıktan sonra, bebeklerin uyumasını fırsat bilerek önümüzde uzanan uçsuz bucaksız okyanusu seyre daldık.


İşte tam sınırsız huzuru yakaladığımızı sandığımız o dakikadan itibaren atraksiyon başladı ve ben günün bu en önemli dakikalarına ait tek bir kare çekemedim! Saat akşam altı sularıydı.. Sahilden 300 metre kadar ilerde, denizin üzerinde geniş bir alanda farklı bir hareket gördük. Güzel bir kare vermeyecek kadar temkinli yüzen, vücudunu olmasa da varlığını belli eden dev bir manta balığıydı gördüğümüz! Ayağa kalkmış, kanatlarının ucunu ya da kuyruğunu dışarıya çıkarmasını bekliyorduk hevesle, ama nafile..

Tam mantanın bizde yarattığı heyecanı bastırıp tekrardan çekirdek çıtlatmaya başlamıştık ki, bu sefer de hemen yanımızdaki iskelenin üzerinde oturan iki İspanyol altlarında bir köpek balığının yüzdüğünü söyleyerek bizi allak bullak etti..

İnanmakla inanmamak arasında gidip gelirken, kumsaldan sadece 100 metre ötede, daha yarım saat önce yüzdüğümüz o sığ sularda üçgen bir yüzgeç belirdi.. Tam önümüzden kumsala paralel olarak 300-400 metre kadar yüzüp tekrardan sulara gömüldü.. İçinde bulunduğumuz korkuyla karışık heyecandan olsa gerek, elimdeki fotoğraf makinesi aklımın ucuna bile gelmedi :)

Kanımızdaki adrenalin seviyesi düşünce heyecan yerini kaygıya bıraktı tabii.. Benim gibi Türkiye sularında dahi köpekbalığı fobisi olan bir insanın görmesi gereken son sahne buydu. Gerçi ben buraya geldiğim ilk günden beri temkinliydim köpekbalıklarına karşı. Malum hemen karşı kıyıdaki (!) Tayland sahillerinde çekilen "The Beach" filmindeki köpekbalığı saldırısı hala tüm detaylarıyl aklımda. Varsın herkes köpekbalıklarının sığ sulara gelmediğini, üstelik Maldivler tarihinde köpekbalığı saldırısı bulunmadığını söyleyedursun. Zaten saldırmasına gerek kalmadan ben o an kalpten giderim.. Sonuç olarak bundan böyle Maldivler sularında belimi geçen yerler bana haram...

1 yorum:

fatihsim dedi ki...

Maldivler 1.200 adanın 281'inde insan yaşamaktadır. 1.000 civarında ada halen boştur. Yerleşim bulunan 281 adadan 195'inde Maldivliler, 86 ada ise "otel ada" şeklinde kullanılmaktadır.

Dünyanın en gözde tatil merkezlerinden olan Maldivler resimleri için fazla söze gerek yok. Size önerimiz resimleri detaylı inceleyim ve nasıl bir yer olduğunu hissedin.

Maldivler Balayı Turu için en uygun fiyat seçenekleri için siteyi inceleyebilirsiniz.