Dün gece sabaha kadar rüyalarımızın fonunda yine yağmur sesi vardı.. duymamak imkansız.. Geçen yağmurlar bitti dedim "shower"lar başladı. Daha dün de sinekten eser yok demiştim, bu sabah çamaşırları toplamak için çamaşırlığa çıktığımda sinekleri bizim kıyafetlerin rutubetinde cümbür cemaat buldum. Şom ağızlıyım, ya da bu günlerde ağzımdan çıkan her laf için cezalandırılıyorum.
Evet bugün sivrisinek nüfusu tekrar patladı burada.. Anlaşılan bu lanet hayvanların üremek için yağmur sonrası 2-3 güne ihtiyaçları var...
Akşam üzeri kendimizi sinekkovar kreme emanet ederek Duru ile bahçeye çıktık. Dakikasında Duru'daki yoğun kremle başa çıkamayan iki sinek benim başıma çöreklendi.. Neresinden kapsak diye kıyafetimi kolaçan ederlerken ikisini de haklamış rahat bir nefes alacakken gözüm bir metre ilerde gerçekten de hortum oluşturmuş uçuşan onlarca sivrisineğe kayıverdi..
Hava o kadar serin ve güzeldi ki, Duru'ya yanaşmamalarından ve bizi de henüz ısırmamış olmalarından cesaret alarak bahçedeki hamaklarda kahve keyfi yapalım dedik.. Ama ne keyif! Kahvelerden henüz üç dört yudum almıştık ki, mutluluğumuz aşağıdaki kareyle noktalandı..
Koşar adım içeri girdiğimizde Akman'ın da, benim de hamağa oturunca kıyafetlerimizin vücuda yapıştığı popomuzda ısırılmadık yer kalmamıştı. Gülelim mi ağlayalım mı şaşırdık..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder